Geçtiğimiz
günlerde 24 Ocak 2013 kabul tarihli bir kanun yayınlandı. Bu kanun, medyada da
görüldüğü gibi belirli şartlar altında birçok kişiye tahliye imkanı
sunmaktaydı. Bu kanun 6411 Sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu İle Ceza Ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” idi.
Bu kanunla 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5275 Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun bazı maddelerinde değişiklik yapılmıştır.
Bu iki kanunun hangi hükümlerinde değişiklik yapıldığını görelim.
*CMK 202/3 hükmünde değişiklik
yapılmıştır. CMK 202 hükmüne, 4. ve 5. fıkralar eklenmiştir.
*CMK ‘ya, Geçici Madde 1 eklenmiştir.
*5275 Sayılı Kanun’un 16/3 hükmünde
değişiklik yapılmıştır. 5275 SK 16. maddeye 4. ve 5. fıkralar eklenmiştir.
*5275 Sayılı Kanun’un 17. maddesinde
değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 19/2 hükmü
değiştirilmiş ve maddeye 3. fıkra eklenmiştir.
*5275 Sayılı Kanun’un 51. maddesinde
değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 54. maddesinde
değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 58. maddesinin 3. ve
4. fıkralarında değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 83/1 hükmünde
değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 94/2 hükmünde
değişiklik yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 95/1 hükmünde değişiklik
yapılmıştır.
*5275 Sayılı Kanun’un 116/4 hükmü
değiştirilmiştir ve maddeye 5. fıkra eklenmiştir.
*5275 Sayılı Kanun’a Geçici Madde 4
eklenmiştir.
Yapılan değişiklikleri gördükten sonra,
madde içeriklerinde ne gibi değişikliklerin yapıldığını görmek adına yapılan
değişiklikleri açıklamak gerekecektir. Sırasıyla açıklamak gerekirse 6411
Sayılı Kanun’un 1. maddesinin yaptığı değişiklikten başlamakta yarar vardır.
6411 SK 1. madde hükmü CMK 202. maddenin içeriğinde bir değişiklik meydana
getirmiştir. 202 maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “Bu madde hükümleri,”
ibaresi “Birinci ve ikinci fıkra hükümleri,” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca
maddeye 4. ve 5. fıkralar eklenmiştir ki eklenen fıkralar şu şekildedir: “(4)
Ayrıca sanık;
a) İddianamenin okunması,
b) Esas hakkındaki mütalaanın verilmesi,
üzerine sözlü savunmasını, kendisini daha
iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilir. Bu durumda
tercüme hizmetleri, beşinci fıkra uyarınca oluşturulan listeden, sanığın
seçeceği tercüman tarafından yerine getirilir. Bu tercümanın giderleri Devlet
Hazinesince karşılanmaz. Bu imkân, yargılamanın sürüncemede bırakılması amacına
yönelik olarak kötüye kullanılamaz.
(5) Tercümanlar, il adlî yargı adalet
komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından
seçilirler. Cumhuriyet savcıları ve hâkimler yalnız bulundukları il bakımından
oluşturulmuş listelerden değil, diğer illerde oluşturulmuş listelerden de
tercüman seçebilirler. Bu listelerin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle belirlenir.”
6411 Sayılı Kanun’un sırasından devam
ettiğimizde anılan kanunun 2. maddesinde yine Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bir
değişiklik yapıldığını görüyoruz. Değişiklik kanuna Geçici Madde 1’in
eklenmesiyle yapılmıştır. Geçici Madde 1 şu şekildedir: “GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu
Kanunun 202 nci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen yönetmelik, Adalet
Bakanlığınca bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bir ay içinde çıkarılır. Bu yönetmelik uyarınca tercüman listeleri
oluşturuluncaya kadar bu Kanunun 202 nci maddesinin dördüncü fıkrasında
düzenlenen tercüme hizmetleri sanığın kendisi tarafından getirilen tercüman
tarafından yerine getirilir.”
6411 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde yapılan
değişiklik ise şu şekildedir: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “üçer aylık”
ibaresi “birer yıllık” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“(5) Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten
sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar
ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında dördüncü fıkra
hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin cezasının dördüncü fıkrada öngörülen kısmı,
ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunur.
(6) Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya
sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame
ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı
değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre
iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.”
6411 Sayılı Kanunda yapılan değişikler
çoğunlukla 5275 Sayılı Kanun içeriğinde olduğundan sıradaki değişik de 5275
Sayılı Kanun’un içeriğiyle alakalıdır. 6411 Sayılı Kanun’un 4. maddesi 5275 Sayılı Kanun’un 17. maddesini
değiştirmiştir. 17. madde bu değişiklikten sonra şu hali almıştır: “MADDE 17-
(1) Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya
daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi
üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilir.
(2) Erteleme, her defasında bir yılı
geçmemek üzere en fazla iki kez uygulanabilir.
(3) Erteleme süresi içinde, hükümlü
hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması hâlinde,
erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz olunur.
(4) Birinci fıkrada belirtilen hapis
cezalarının infazına başlanmış olsa bile, hükümlünün yükseköğrenimini
bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya bu kişilerin sürekli
hastalık veya malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin
yürütülebilmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hâle
gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi
zorunlu ve çok ivedi hâllerde, Cumhuriyet Başsavcılığınca altı ayı geçmeyen
sürelerle hapis cezasının infazına ara verilebilir. Ancak bu ara verme iki
defadan fazla olamaz.
(5) Erteleme isteminin kabulü, güvence
gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
(6) Bu madde hükümleri;
a) Terör suçları, örgüt faaliyetleri
çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan
mahkûm olanlar,
b) Mükerrirlere özgü infaz rejimi
uygulanmasına karar verilenler,
c) Disiplin veya tazyik hapsine mahkûm
olanlar,
hakkında uygulanmaz.”
6411 Sayılı Kanun’un 5. maddesinde
düzenlenen hükümle 5275 Sayılı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrası şu şekilde
değiştirilmiştir ve maddeye 3. fıkra eklenmiştir. “(2) Kasten işlenen suçlarda
üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıldan fazla hapis cezasının infazı
için doğrudan yakalama emri çıkarılır.”
“(3) Adlî para cezasından çevrilen hapsin
infazında hükümlüye öncelikle çağrı kâğıdı gönderilir.”
Yapılan bir diğer değişiklik 6411 Sayılı
Kanun’un 6. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükümle 5275 Sayılı Kanun’un 51.
maddesi değiştirilmiştir. “MADDE 51- (1) Hükümlüler, kurum içindeki veya
dışındaki genel durumları, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine etkin
katılımları, kurum düzenine karşı tutumları ve kendilerine verilen işlerdeki
gayretleri dikkate alınarak teşvik esaslı ödüllerden yararlandırılabilirler.
(2) Bu madde hükümleri, çocuk hükümlüler
için de geçerlidir.
(3) Hükümlülere verilebilecek ödüller
şunlardır:
a) Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan
evli hükümlüler, en geç üç ayda bir kez olmak üzere, üç saatten yirmidört saate
kadar eşleri ile kurum veya eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın
nezareti olmaksızın mahrem şekilde görüştürülebilir.
b) Çocuk hükümlülere, en geç iki ayda bir
kez olmak üzere, üç saatten yirmidört saate kadar ana ve babasıyla veya
vasisiyle kurum ya da eklentilerinde ceza infaz kurumu personelinin yakın
nezareti olmaksızın aile görüşmesi yaptırılabilir.
c) Haftalık ziyaret süresi iki saate kadar
uzatılabilir.
d) Kapalı ziyaret yerine açık ziyaret
yaptırılabilir.
e) Üst üste kullanılmayan en fazla üç
haftalık ziyaret süresi toplu olarak kullandırılabilir.
f) Haftalık telefonla görüşme süresi veya
sayısı iki katına kadar artırılabilir.
g) Sosyal, kültürel veya sportif
etkinliklerden öncelikli veya daha uzun süreli yararlanmaları sağlanabilir.
h) Haftalık harcama miktarı yarı oranında
artırılabilir.
ı) Tek kişilik odalarda televizyon
bulundurma imkânı verilebilir.
j) Hediye verilebilir.
k) Takdir belgesi veya tavsiye mektubu
verilebilir.
(4) Ödüllendirme sisteminin usul ve
esasları ile bu ödüllerden yararlanmanın kapsam ve şartları, suç türleri
dikkate alınarak yönetmelikle belirlenir.”
6411 Sayılı Kanun’un 6. maddesinde
düzenlenen ve 5275 Sayılı Kanun’un 51. Maddesini değiştiren bu hüküm kanunun
yayımlanmasından iki ay sonra yürürlüğe girecektir. Bunun nedeni 6411 Sayılı
Kanun’un 14. maddesinde yapılan düzenlemedir. MADDE 14- Bu Kanunun 6 ncı
maddesi yayımı tarihinden iki ay sonra, diğer maddeleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Bir diğer değişiklik 6411 Sayılı Kanun’un
7. maddesinde düzenlenmiş ve 5275 Sayılı Kanun’un 54/1 hükmünü değiştirmiştir.
Yapılan bu değişiklikle, 5275 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Çocuk hükümlüler bakımından bu fıkranın
(b) bendi uygulanmaz.”
6411 Sayılı Kanun’un 8. maddesinde ise
5275 Sayılı Kanun’un 58/3 ve 58/4 hükmünde değişiklik yapılacağı
düzenlenmiştir. Yapılan değişiklik şu şekildedir: 5275 sayılı Kanunun 58 inci
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan
“Nakil” ibaresi “Görevli nezaretinde yapılan nakiller” şeklinde
değiştirilmiştir.
“(3) Çocuk eğitimevlerine nakiller kurum
görevlisinin nezaretinde yapılır. Açık ceza infaz kurumlarına nakiller ise
kurum görevlisi olmaksızın yapılır. Bu hâlde hükümlünün, aynı il sınırları
içinde bulunan ceza infaz kurumları arasındaki nakillerde aynı gün içinde;
farklı illerde bulunan ceza infaz kurumları arasındaki nakillerde ise kurum
amirinin kırksekiz saati geçmeyecek şekilde belirleyeceği süre içinde,
nakledildiği açık ceza infaz kurumuna giriş yapması gerekir. Belirlenen
sürelerde açık ceza infaz kurumuna giriş yapmayan hükümlüler hakkında 97 nci
madde hükümleri uygulanır.”
6411 Sayılı Kanun’un meydana getirdiği
değişikliklerden birisi de 5275 Sayılı Kanun’un 83. maddesinde yapılan
değişikliktir. Bu değişiklik 6411 Sayılı Kanun’un 9. maddesinde düzenlenmiştir
ve şu şekildedir: 5275 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Çocuk hükümlüler için ziyaret süresi bir
saatten az, üç saatten fazla olmamak üzere belirlenir.”
6411 Sayılı Kanun’un 10. maddesi ile de
5275 Sayılı Kanun’un 94/2 hükmünde değişiklik meydana gelmiştir. Değişiklik
şöyledir: 5275 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hükümlünün, izin süresi içinde gece
konaklaması gerektiği takdirde, kendi evi veya (a) bendinde belirtilen bir
yakınının evinde, güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan
kapalı ceza infaz kurumunda kalmasına, güvenlik hususu değerlendirilmek ve
gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle, gidilen yerin valisi tarafından
karar verilir.”
Yapılan bir değişiklik de 6411 Sayılı Kanun’un
11. maddesinde düzenlenen ve 5275 Sayılı Kanun’un 95/1 hükmünde değişiklik
yapılmasını öngören düzenlemedir. Değişiklik şöyledir: 5275 sayılı Kanunun 95
inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yılda en çok üç kez olmak üzere
her defasında” ibaresi “üç ayda bir,” şeklinde değiştirilmiştir.
6411 Sayılı Kanun’un getirdiği bir
değişiklik de yine 5275 Sayılı Kanun’da meydana gelmiştir. Bu değişiklik 5275
Sayılı Kanun’un 116*4 hükmünde değişikliği ve maddeye 5. fıkranın eklenmesi
şeklindedir. 5275 sayılı Kanunun 116 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının birinci
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İkinci ve üçüncü fıkraya göre izin
verilen tutuklunun, izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde,
kendi evi veya ikinci fıkrada belirtilen bir yakınının evinde, güvenli görülen
başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı ceza infaz kurumunda
kalmasına, güvenlik hususu değerlendirilmek ve gerekli güvenlik tedbirleri
alınmak suretiyle, gidilen yerin valisi tarafından karar verilir.”
“(5) Dördüncü fıkra ile 94 üncü maddenin
ikinci fıkrasının uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Adalet ve İçişleri
bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”